Problem Davranışlarla Başa Çıkma Yollarında ABA Yaklaşımının Kullanılması

ABA (Applied Behavioral Analysis), ısırma, yeme problemleri, öfke nöbetleri gibi problem davranışlarla basa çıkmada oldukça başarılı bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor.

Çocuğun, sosyal çevresine uyumunu zorlaştıran, kendisine ve çevresindekilere zarar veren, öğrenmesini olumsuz yönde etkileyen, öğrenme sürecini zorlaştıran, gerçek performansını göstermesini engelleyen davranışlarını “problem davranış” ya da “olumsuz davranışlar” olarak tanımlayabiliriz. Çocuklarımız çevresindekiler ile iletişim kurmak, sosyal ilgi/dikkat çekmek, duyusal uyarı elde etmek ve istemedikleri ortamdan kaçmak gibi sebeplerle problem davranışta bulunurlar. Okul öncesi dönemde en çok görülen, problem davranış örneklerini; ısırma, öfke nöbetleri, yemek yeme problemleri, uyku zamanı yaşanan zorluklar/direnme, paylaşmamak olarak verebiliriz. Aslında yetişkinler olarak hepimiz zaman zaman olumsuz duygular yaşarız. Fakat bu olumsuz duygularımızı çevre tarafından kabul edilebilir bir görüntüde sergileme becerisine sahibiz. Fakat çocuklarımız henüz bu kontrolü tam olarak sağlayamadıklarından bazen bu olumsuz duygularını bizim problem davranış olarak nitelendirdiğimiz şekilde ifade ediyorlar.

ABA (Applied Behavioral Analysis), problem davranışlarla basa çıkmada oldukça başarılı bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. ABA genel olarak davranış bilimi prensiplerini günlük hayatta, günlük ortamlarda uygulayarak bireyin yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefleyen bir bilim dalıdır. Davranışı etkileyen değişkenleri kontrol altında tutarak ya da değiştirerek, davranışı da değiştirebileceğimizi savunur. Her davranışın bir işlevi olduğunu göz önünde bulundurursak, her davranış ya öncesindeki bir olaydan tetiklenir yada sonrasındaki bir olay tarafından pekiştirilir. Dolayısıyla, problem davranışın işlevini bulmadan, davranışı değiştirmemiz pek mümkün olamamaktadır. ABA yaklaşımını kullanarak problem davranışları değiştirme yönteminde, ilk yapmamız gereken değiştirmeyi hedeflediğimiz davranışı gözlemlemektir. Bu, bize davranışı tetikleyen yada pekiştiren olay hakkında yani davranışın işlevi hakkında objektif bir hipotez geliştirmemize yardımcı olur. Davranışın işlevini bulduktan sonra çocuğa aynı işlevi verecek alternatif bir davranış öğretilip bu davranış pekiştirilir. Bu süreç içinde gözlenen problem davranışlar göz ardı edilir. Çünkü pekiştirilmeyen davranış yok olmaya mahkumdur. Bu süreç sonunda çocuğunuz çevre tarafından daha kabul edilebilir, olumlu alternatif davranışı öğrenmiş, artık pekiştirilmeyen problem davranışı ise unutmuş olacaktır. Bu yaklaşıma bir örnek vermek gerekirse, sınıfta oyuncağını elinden almak isteyen arkadaşını ısıran bir çocuğu ele alalım. Bu davranışı gözlemlediğimizde çocuğumuzun yanına gelen ve elinden oyuncağını almak isteyen her arkadaşını ısırdığını görüyoruz. Böylece hiçbir arkadaşı elinden oyuncağını alamıyor. Dolayısıyla davranış, oyuncağını kimseyle paylaşmamak olarak pekişiyor. Bu durumda yapılacak olan çocuğa “ısırmak” yerine arkadaşına “bu benim”, “benim sıram”, “paylaşmak istemiyorum” gibi, yine ısırmakla aynı işlevi görecek alternatif bir davranış öğretilir. Her fırsatta çocuğun alternatif davranışta bulunması sağlanır ve bu davranış olumlu ifadelerle pekiştirilir.
Bu süreç içinde çocuk problem davranışta bulunduğunda bu davranışa yorum yapmadan ondan beklenen alternatif davranışta bulunması sağlanır ve bu davranış pekiştirilir. Zaman içinde çocuk yeni alternatif davranışı öğrenmiş, problem davranışı unutmuş olacaktır. Bu müdahale programı uygulanırken aynı zamanda çocuğun paylaşma becerisini geliştirmek için de çalışmalar yapılır.

Bu problem davranışı değiştirme süreci içinde göz önünde bulundurulması gereken en önemli nokta, artık pekiştirilmeyen problem davranış sönmeye başlamadan önce daha kötüleşip sonra sönmeye başlayacak olmasıdır. Ailenin ve eğitimcinin bu konuda hazırlıklı olup, istemeden problem davranışı pekiştirmemesi çok önemlidir.

 

Nicky Nükte ALTIKULAÇ

MS, BCBA, EI (ABA Uzmanı)
Davranış Terapisi Uzmanı

Algı ABA Terapi Merkezi Süpervizörü

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir